Grup Başkanvekilimiz Kaya: "TBMM, Gazze İçin Topyekun Harekete Geçmelidir" Grup Başkanvekilimiz Kaya: "TBMM, Gazze İçin Topyekun Harekete Geçmelidir"

Grup Başkan Vekilimiz ve İstanbul Milletvekilimiz Bülent Kaya, STK ve Halkla İlişkiler Başkanlığımız tarafından yürütülen “Millet-Vekili Buluşması” programı kapsamında Kocaeli’nde basın mensupları ile bir araya gelerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Mecliste grubu bulunan 6 siyasi partiden birisi olduklarını ifade eden Kaya, şunları söyledi:

“Ekim ayından itibaren genel kurul çalışmalarında muhalefet görevini en iyi şekilde yapacağız. İktidarın atacağı olumlu adımları destekleyecek, yanlış adımlara ise engel olacak sorumlu muhalefet anlayışı içinde olacağız. İktidarın yanlış işlerini ortaya koyacağız. Çözüm önerilerini de ortaya koyan bir muhalefet anlayışı ortaya koyacağız. Saadet Partisinin içinde olduğu meclis çalışmalarının etkilerini sizler de çok kısa zamanda hissedeceksiniz. Türkiye’nin kötü yönetildiği, ekonomik olarak çökertildiği süreci hep beraber yaşadık. Bu siyasi iktidar; kamplaşmayı ve kutuplaşmayı tercih eden ülkenin normalleşmesini kendi sonu olarak gören siyasi zihniyete sahip. Böyle bir iktidarın normalleşmeyi sağlayamayacağı, fikir, erdem, ahlak zemininde yozlaşmayı ortaya çıkaracağı aşikardır.

Devlet Eliyle Seçim Kampanyası

Bizler de Türkiye’nin mevcut durumunda ivedilikle el birliğiyle kurtulma inancındayız. Bu manada milletimizin Milli Görüş’e, devletimizin de Saadet Partili kadrolara ihtiyacı olduğunu da hep beraber gördük. Fikrimize ve partimize ihtiyacı olan geniş kesimlerle partimizi buluşturmak için 81 ilde milletimizle bir araya gelip yeni süreçte start vermek istiyoruz. 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin ardından bizler de değerlendirme yaptık. Bu seçim iktidarın girdiği en zor seçimdi. İktidarın en ahlaksızca yürüttüğü seçimdi. Seçim meydanlarında montaj videolarını itiraf ederek kullanan bir siyasi iktidarla karşı kaşıyaydık. Devlet imkanlarını, 17 bakanın tamamını liste başından aday yaparak bakanlar eliyle devlet gücüyle seçim kampanyası yürüttüğünü gördük.

Çıkar İttifakı

Seçimi kaybedeceklerini anladıkları için fikir birliğinden ziyade bu ülkeye dair ortaklaşa ne yapacaklarından ziyade yüzde 50+1’i sağlamak için son dakikada parti transferlerinin parti çalışmalarıyla ittifakın içerisine dahil edildiğini gördük. Cumhurbaşkanı oyunu korudu ama iktidar partisi yüzde 7 oy kaybetti. Bu da kurulan ittifakın ne kadar milletten uzak ve çıkarlar üzerine kurulduğunun bir diğer göstergesi. Tabi milletin tercihine saygı duyacağız demek ki milletimize itirazlarımızı yeterince duyuramadık. İtirazlarımızın orta yerde durmaya devam ettiği iktidarın seçildikten sonra yaşattığı 3 aylık süreç, zaten ispat ediyor. Saadet Partisi ve Millet İttifakı itirazlarımızda haksız olduğumuz için iktidar bu sonucu almadı. İktidarın manipülasyonu, karartması ve iftiralarıyla bu sonuç alındı.

Ortaklara Asla Çamur Atmayız

Dış politikaya, ekonomiye, yoksulluğa, faize, enflasyona dair itirazlarımızın orta yerde durduğu iktidarın geldiği nokta itibariyle sabit. Dolayısıyla milletimizin verdiği muhalefet görevini layıkıyla yapmak için çalışacağız. Bu ittifaka; birlikte yönetmeye, milletimize siyasi bir model önermek için girdik. Birlikte yönetmeye talip olduğumuz bu partileri hiçbir eleştiri cümlesinin öznesi ve nesnesi asla yapmayacağız. Yarına dair tercih ve kararlarımız üzerinden dünkü tercih ve kararlarımızı değerlendireceğiz. Ancak onları yok saymak nedamet duygusu içinde olmak gibi bir ilkesizlik içinde olmayacağız. Saadet Partisi kurulduğundan bu yana seçim süreçlerinde ittifaklarımızın başarılı olması için elimizden geleni ortaya koymuştur. Seçimden sonra da o partilerin teşkilat mensuplarına ve onlara gönül verenlere siyasi nezaketsizlikte bulunmamıştır.

Vaatler ve Yaşananlar Çok Farklı

Taraflı tarafsız herkesin ittifak için üzerine düşen gayreti ortaya koyması, noktasında Saadet Partisiyle ilgili en ufak bir eleştirisi olmadığının farkındayız. Bu bizim için gurur kaynağıdır. Bu çalışmalara en büyük katkıyı sunan olağanüstü bir çabayla çalışan Kocaeli teşkilatımız yoğun bir seçim dönemi geçirdiler. Onlara bir kez daha teşekkür ediyoruz. İktidarın seçimden önce ortaya koyduğu vaatlerle seçimden sonra yaşattıklarının arasında dağlar kadar fark var. Faizleri düşürmeye devam edeceklerini, Türkiye’yi faiz lobisinin elinden kurtaracaklarını söylediler. Seçimden sonra ilk ayda Türkiye Cumhuriyeti’nin en yüksek faiz artışına imza attılar. Bu yetmezmiş gibi kendi rekorlarını 2 ay sonra kırdılar. Ağustos ayından 750 baz puan faiz artırdılar.

Gerçekleşmeyeceğini Biliyorlar

Son 1 yılda 1 trilyon TL’ye varan faiz yükünü bu milletin sırtına yüklediler. Dolayısıyla yanlış ekonomi politikalarının sonucunu bizler daha fazla fakirleşerek daha fazla yoksullaşarak ve sabit gelirli kesimlerin yaşam şartlarının daha da zorlaştığı, emeklilerin açlığa mahkum edildiği bir ekonomik tabloyla karşı karşıyayız. Sanki Karadeniz’den çıkan doğal gazı bütün evlere ulaştırmış gibi ücretsiz doğal gaz safsatalarıyla bu milleti uyutmaya çalışan siyasi iktidar seçimden sonra akaryakıta yüzde 100 zam yaptığı, yüzde 40 devalüasyon yaşattığı ekonomik tablo ortada. İktidarın 2011’de bile hedefi 25 bin dolarken bugün çıkıp 2026 hedefini orta vadeli planda 14 bin dolar civarında ilan etmekten haya etmiyorlar. Çünkü 14 bin doların gerçekleşme ihtimalinin gerçekçi olmadığı ortada.

Son Kaynaklarını Kullanacaklar

Seçimden önce çalışanları enflasyona ezdirmeyeceklerini ifade eden iktidar, seçimden 3 ay sonra çalışan kesimi, köylüyü, dar kesimi enflasyona ezdirdiği, inim inim inlettiklerini hep beraber görüyoruz. Mart ayındaki seçimde başarı elde etmek zorunda olan siyasi iktidarın şapkadaki diğer tavşanları ortaya çıkarmadığı, ek vergileri henüz koymadığı, yeni zamları yapmadığı bir süreçte yaşıyoruz. Emin olun siyasi iktidar olumsuz manada henüz yapabileceği her şeyi yapmış değil. Mart ayından sonra ötelediği her şeyi, bütün zam politikalarını seçimden hemen sonra uygulamaya koyacak. Seçime kadar millete kısmi refah sağlayıp son kaynaklarını kullanacaklar ama seçime kadar millete verdiği kısmi imkanları seçimden sonra fazlasıyla geri alacak. Türkiye 5 yıl daha bir sefalete mahkum edilmekle karşı karşıya kalacak.

Programlı Bir Hedef

Merkezi bütçeyi talan eden yoksullukla ve liyakatten uzak kadrolarla devleti çökerten bu cumhur koalisyonunun yerel seçimlerde başarı elde ederek belediyeleri aynı girdaba sokmaması için yerel seçimlerden başlayan bir yolsuzluğa karşı çıkış, bir planlı programlı kentleşme bir hedef ortaya koyuyoruz. Tüm yaşananları gördükten sonra Cumhur İttifakına 28 Mayıs’a kadar oy isteyen, 28 Mayıs’tan sonra iktidarı eleştiren cumhur ortakları gördük. Daha 28 Mayıs’a kadar meydan meydan gezerek Erdoğan’ı eleştirenler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elini kaldırarak milleti inim inim inleten ekonomi politikalarına destek vermek için oy istiyorlar. Ne oldu da 3 ayda oy talep ettiğinizi iktidar millete bu zulümleri yaptı? Sayın Cumhurbaşkanı da iktidarı eleştirmeye başladı.”

AK Parti’nin Günahlarına Ortak Olmadık

Bu ilkesiz yaklaşımları 28 Mayıs’a kadar oy istedikleri kişiyi bugün eleştirmeye başlayan iktidar ortaklarını görünce Saadet Partisi niçin Cumhur İttifakı’nda yer almıyor diyenler umarım bizi anlamışlardır. Saadet Partisi referans olduğu, oy istediği bir adayın ülkeyi 2-3 ay içerisinde bu hale getirmesi durumunda elbette muhalefet etmezdi. Seçtirdiği adayın ve hükümetin yanlış uygulamaları yapmaması, doğru işler yapması için elini değil, gövdesini taşın altına koyardı. Bugün bu ittifakın içinde olmamanın ne kadar doğru olduğunu bir kez daha milletimiz de görmüş oldu. AK Parti’nin günahlarına ortak olmama gibi olumlu bir durumu yaşadık. İktidarın ortaklarına itiraz etmiyoruz, yaptıklarına itiraz ediyoruz.”

Kocaeli İl Başkanımız Zafer Mutlu da milletvekillerimizin 81 ilde vatandaşlarla buluşmaya devam edeceğini söyledi.

image0 (2)image1 (3)image2 (2)image3 (2)image4 (1)-1

Editör: Saadet Gündem